13 Mayıs 2012 Pazar

Behzat Ç. Polisten Kahraman Olur mu?



Sanat ve sol çevrelerde son senenin en fazla tartışılan dizi, Behzat Ç. dizisi hiç şüphesiz.


Üzerinde çok değişik yorumlar yapılan, Ankara’dan nefret ettiğini söylemeyi marifet sananların bile bir kısmının sevdiğini saklayamadığı, sürekli polis şiddetine uğrayan solcuların büyükçe bir kısmının müptelası olduğu dizi.


Ankara, Türkiye’deki sol hareketlerin köken aldığı zemin üniversiteler olduğu için olsa gerek sosyalist örgütlerin (en azından büyüklerinin) merkezi olageldi. 12 Mart dönemi THKP-C ve THKO, 12 Eylül dönemi ise döneminin en büyük örgütü Devrimci Yol, Ankara merkezliydi. 12 Eylül sonrasında da ilk sol muhalefetin ilk yükseldiği yerlerden birisiydi. Ve elbette bunun sonucu olarak ve devletin merkezi de olması nedeniyle polisin de özel ilgisini çeken bir yer. 90’larda Ankara’da çok sayıda faili meçhul, yargısız infaz gerçekleştirildi (Ayşenur Şimşek, İmren Aydın, Birtan Altunbaş ve onlarcası). Eylemlere çok sert müdahaleler yapıldı (Mart 96 DTCF işgali), diğer şehirlerde tutuklama dahi getirmeyen sebeplerden yüzlerce genç tutuklandı. 19 Aralık katliamının provası bir sene önce Ulucanlar cezaevinde gerçekleştirildi. 90’lara döndük mü tartışmasının yaşandığı şu günlerde de durum farklı değil, yasal hareketlerden, kitle eylemlerinden dolayı çok sayıda genç halen cezaevlerinde.


Kitapta Emrah Serbes, Behzat Ç.’nin ağzından “ biz egemen sınıfların çıkarlarını korumak için yaratılmışız” cümlesini kurar askeri okuldan atılıp polis okuluna başlama gerekçesini gösterirken. Çok doğru bir tespit elbette, fakat devrimci-ön devrimci süreçlerde poliste ve askerde de yarılmalar baş gösterir. Türkiye’den örneklemek gerekirse, 12 Eylül öncesi Pol-Der ve Harp okullarındaki güçlü sol örgütlenmeler gösterilebilir. Pol-Der üyesi Ali Rıza İret, Batman’da faşistler tarafından katledilirken, Teğmen Ömer Yazgan ise 12 Eylül cuntası tarafından asıldı. 12 Eylül darbesi toplumun her yerindeki muhalefeti parçalarken, özellikle polis ve askerdeki örgütlenmeler tamamen dağıtıldı.


Dizilerde sol figürlerin kullanılması (komedi unsuru olarak kullanılan karikatürize 68 kuşağından olduğu söylenen tiplemeler dışında) Yeditepe İstanbul dizisinde olmuştu, oradaki karakter Ali, çok iyi bir insan olmasına rağmen “yenilginin” karakteriydi. İyi bir insan ama mağdur olmuş, kaybetmiş, aile kuramamış. Daha sonraki dizilerdeki karakterler de buna benzer şekildeydi. İkinci bir dizi karakteri olarak da (özellikle dönem dizilerinde) masum, sürekli saldırıya/haksızlığa uğramış tiplemeler gösterildi. Bu iki karakter çizimi de kısmen doğru, fakat bütün bunlara rağmen halen mücadeleye devam eden, uğradığı haksızlıklara karşı başkaldıran karakterleri pek göremedik. Bilinçaltlarına şiddete (kendisini savunmak için olsa da) karşı çıkmadıkça/mağdur oldukça solcuların esasında iyi insanlar olduğu işlendi. Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi önderler dahi mağdur olarak yansıtıldı. Bunun yansıması esasında solcuların iyi insanlar oldukları, sınırı aştıklarında başına geleceklerini gösterip korkutmaya yönelik oldu. Referandum öncesi Oğuzhan Müftüoğlu “biz darbenin mağduru değil, muhatabıyız” demişti. Sadece darbenin değil, devrimciler hiçbir zamanın mağdurları değildir. Bilinçli yaptıkları ve sonunda başlarına ne geleceklerini bildikleri bir tercihin bedelini hiç kaçınmadan ödemişlerdir.


Behzat Ç’de açıktan bir sol karakter (Bahar dışında en azından ana karakter olarak) yok. O’nun yerine göndermelerle diyeceğini söylüyor. 90’lardaki faili meçhuller, F tipinin insan psikolojisine verdiği hasar, HES’ler, terörle mücadele şubesindeki işkenceler, cemaat ile faşistler arasındaki görev değişimi vs. Normalde sadece dar bir çevrede yaşanan ve bütün çabalara karşı gündeme taşınamayan konular dizinin etkisiyle daha geniş kitlelere ulaşıyor. Polis şiddetini meşrulaştırma ile ilgili çok fazla sayıda yazı yazıldığı görüş bildirildi, bunlar hakkında http://www.evrensel.net/news.php?id=19105 daki yazıya katılıyorum.


Baştaki soruya dönersek, polisten kahraman olmaz ama bir dizi (aslında kitap) karakterinden de  düşman olmaz. Eğer polisten mutlaka kahraman arıyorsanız da o Ali Rıza İret’tir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder