17 Haziran 2010 Perşembe

Bu kadar açılım fazla geldi di mi?


Bugün, Türkiye'de sahneye konan 'açılım' piyesinin resmi olarak bittiği gün olarak kayıtlara geçti. Biz bu açılım yalanının bir parmak bal çalma, kandırma, oyalama olduğunu en başından söylüyorduk. DTP'nin kapatılması, halkın oylarıyla seçilmiş onlarca belediye başkanının cezaevine gönderilmesi, yaşı 10-14 arasında değişen yüzlerce çocuğun taş attığı için terörle mücadele yasasından yargılanması ve hapishanelere gönderilmesi gibi örnekler zaten görmek isteyene her şeyi anlatıyordu. Son bir ay içinde tırmandırılmaya çalışılan çatışmaların faturası ise bugün kesildi; Kandil'den gelen barış gurubu üyeleri tutuklandı.
Yaklaşık bir aydan beri Kürt sorununda silahlar yeniden konuşmaya başlamıştı. PKK tek taraflı olarak ilan ettiği ateşkesi bitirdiğini açıklamış, Türk ordusu hava ve kara harekatlarına hız vermiş, yeni tabutlar Türk ve Kürt yoksullarının cesetleriyle dolmuştu. Savaş çığırtkanlarının ellerini ovuşturmalarına sebep olan bu tabloda son nokta da bugün kondu ve Türkiye devleti 6 ay önce dağdan gelen ve mahkeme tarafından o gün öyle gerektiği için serbest bıraktığı militanları, bugün örgüt propagandası yaptıkları gibi saçma bir gerekçeyle tutukladı.
'Analar ağlamasın' gibi bir sloganın arkasına sığınıp demokrat gözükmeye çalışan, diğer yandan ise bölgede seçilmiş her belediye başkanını ve çocukları cezaevine atmakla meşgul olan AKP'nin gerçek yüzü bu son gelişmelerle bir kez daha ortaya çıktı. Sorunu çözmek gibi bir dertleri olmadığı, iç politikada hanelerine artı yazdıracak her meseleyi sömürmek ve bundan rant sağlamak amacında oldukları tescillendi. Bu olanların ardından memleketi daha sıkıntılı, çatışmalı ve acı günlerin beklediğini tahmin etmek zor değil. Gencecik çocukların cansız bedenleri yine birilerinin seçim malzemesine, birilerinin faşist saldırganlıklarına malzeme olacak. Bizim sözümüz ise net; artık kan dökülmesin, operasyonlar durdurulsun, silahlar sussun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder