3 Haziran 2010 Perşembe

Capitalism kills, kill capitalism


20 Nisan'da BP'nin (British Petroleum) Meksika Körfezindeki platformunda patlamalar meydana geldikten sonra denize petrol sızıntısı başladı. Platform patlamadan 2 gün sonra battı, günde 3 milyon litre ham petrol denize sızıyor, platformun 300 km uzağındaki kıyılara ulaşmış durumda ve eni 500 kilometre uzunluğuna ulaştı (toplamda 25 bin kilometrekarelik bir alan). Patlamalarda platformda calışan 11 işçi öldü. Patlamanın sebebi, son aşamada devreye girmesi gereken güvenlik önleminin başarısız olması. MMS'in (denetleyen kurum) itiraf ettiği üzere bu güvenlik sistemiyle ilgili BP'den herhangi bir güvence alınmamış, bunun sebebi ise BP'nin agresif, aceleci ve aşırı riskli kapama metotları. Daha basit bir tabirle, daha kısa sürede daha ucuza maletme çabası. Şimdiye kadarki durumuyla bile gelmiş geçmis en büyük petrol felaketi sayılıyor, görünürde durdurabilecek bir çözüm de henüz bulanamadı. Son deneme de başarısızlıkla sonuçlandı. Körfez savaşı sırasında Saddam Hüseyin'in yaktığı petrol kuyularının görüntülerini yayınlarken her türlü dezenformasyona başvuran (Norveçteki bir kaza sonrası petrole bulanmış karabatak görüntülerini yayınlayan uluslararası medya pek sesini çıkarmadı bu sefer.

Kapitalizm bizi katı fosil yakıtına mahkum etmek istiyor, onu dünyanın vazgeçilmeyecek tek enerji kaynağı olarak dayatıyor. Fosil yakıtların elde edilmesi ve işlenmesi hem pahalı hem de çevreye geri dönüşümsüz zararlar veriyor. Yenilenebilir, çevreye zarar vermeyen, daha düşük maliyetli enerji ise tercih edilmiyor. Güneş, rüzgar ve su ile elde edilebilecek enerji türleri kapitalizmin kar hırsı nedeniyle yaygın kullanıma sokulmuyor. Kapitalizm bizi öldürmeden biz kapitalizmi öldürelim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder