20 Mayıs 2010 Perşembe

Haykır acını proleterya, baş eğme haykır!


Zonguldak'ta göçük altında kalan işçilerin cesetlerine ulaşıldı. Denetlenmeyen ocaklarda, sendikasız, güvencesiz, 3 kuruş paraya ölüme gönderilen işçiler, aile çadırını ziyarete giden Başbakan'ın umurunda bile olmadı tabii ki. Dedi ki RTE; "Bu ölümler bu mesleğin kaderinde var" , "Bu işe giren kardeşlerimiz sonunda ne olduğunu zaten bilerek giriyor" , "Kadere karşı durulmaz"...
Bunları söyleyen adam bu memleketin başbakanı. Yani önlemleri alması gereken, vatandaşın malından ve canından sorumlu olan kişi. Ama ölen 30 işçi onun elbette ki umurunda değil. Onun sınıf çıkarları gereği işçi düşmanı olması, emek düşmanı olması ve bunu açıkça söylemesi doğal. Burada doğal olmayan bizim bu ölümler karşısında yaşadığımız kahreden suskunluk.
Ölümleri kader gibi kabullenmek değil yapacağımız. Daha fazla kar hırsının, işçi düşmanı politikaların, kapitalizmin bizi her gün ölüme sürüklediğini ve bunun kaçınılmaz bir kader olmadığını bilmek ve mücadele etmek. Başka yolu yok bunun.


Ey halk, parçala şu nankör suskunluğunu
Baş kaldır artık
Sevginin ve öfkenin uğultusunu
Bağrına vura vura taşırken sana
Karşılık gözetmiyor o gencecik insanlar
Ne barbarın tehdidi, ne dişleri kıran elektrik
Dalga dalga yayılan o rüzgarı durdurabilir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder