13 Mayıs 2010 Perşembe

Darbe anayasası restore edilirken; Çocuk mu kandırıyorsunuz?



AKP hükümetinin revize etmek için canını dişine taktığı 12 eylül anayasası hakkındaki referandumun tarihi açıklandı; 12 Eylül 2010..Bu manalı tarihte sandık başına gidecek ve anayasayı oylayacağız. 1980'de cuntacılar tarafından katliamların, kanın, işkencenin gölgesinde yapılan bu anayasadan yıllardır çekiyoruz. Bu anayasaya dayanarak keyfi gözaltılar, OHAL'ler, cezaevleri, ölümler yıllardır peşimizde. Peki yeni anayasa bize ne vaat ediyor?
Kürt sorununa ilişkin toplumsal barışı sağlayacak bir düzenleme; yok...
İşçi ve memurlar için grevli toplu sözleşme; yok...
Örgütlenme özgürlüğünü sağlayacak düzenlemeler; yok...
Siyasi partiler kanununda bir değişiklik, barajın kaldırılmasına dair bir düzenleme; yok...
12 Eylül anayasasının özü yine korunuyor, işçi sınıfı için değişen bir şey yok, Kürt sorununda akan kanı durduracak bir irade yok. Yapılmak istenen şey; demokratlık maskesi altında anayasayı restore etmek ve daha güçlü bir hale getirmektir. Oysa biz 80 anayasasına tümden karşıyız ve bunun içeriği korunarak ve makyajlanarak karşımıza getirilmiş haliyle de yetinmiyoruz. Sizin maskelerinize inanmıyoruz, hilelerinize kanmıyoruz ve sizden gelecek yalandan demokrasiyi istemiyoruz. Cevabımız net; size ve darbe anayasanıza hayır diyoruz..
Edit:Mevcut anayasadaki geçici 15. maddenin kaldırılacağını ve Kenan Evren ve diğer cuntacıların yargılanmasının önünün açılacağını söyleyenler de var tabi. Lakin bu arkadaşlar şunu atlıyor, 15. madde kaldırılırken anayasaya şöyle bir şerh konuldu; geçmişe dönük olarak işletilemez...Yani 80 cuntacılarını yargılamak gibi bir derdimiz yok, onlar rahat olabilir dendi. Hala da demokrasi falan diyen olursa, darbecilerle hesaplaşılacak falan derlerse, yuh diyorum ben de...

1 yorum:

  1. Not düşmek istedim, blog yazarlarından birisi olarak bu yazı beni bağlamıyor. Ben boykot taraftarıyım.

    YanıtlaSil